Ey örtüye bürünen! Kalk da uyar, sadece Rabbini yücelt.” (Müddessir,74:1-3)
19 Şubat 2017 Pazar
Elçiye (resule, peygambere) itaat ne demektir?
Elçiye (resule, peygambere) itaat ne demektir?
Kuran’da anlatılan İslam’a karşı delil getirme çabasında olan mezhepçi İslamcılar
“Allah’a ve resulüne itaat edin” şeklindeki ayetleri gösterip; Kuran’da “Allah’a ve resulüne uymamız söyleniyor.
Kuran’a uymak Allah’a uymaktır, hadislere uymak Peygamber’e uymaktır” demektedirler.
Söz konusu ayetlerde Peygamberimiz hep “resul” kelimesi ile anlatılmaktadır.
Kuran’da geçen “resul” kelimesinin tam karşılığı “elçi” kelimesidir.
(“Peygamber” Farsça kökenli bir kelimedir ve Kuran’da geçmez. Kuran çevirilerinde elçi manasına gelen Arapça “resul” kelimesi “resul” veya “Peygamber” diye de çevrilir.)
Bu kelime hem “Allah’ın elçisi”, hem de “herhangi bir elçi” manasında kullanılır.
“Resul” diye geçen kelimeyi “elçi” diye çevirmek tam doğru bir çeviri olmaktadır.
Nitekim birçok çeviri de böyledir:
Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse ve Allah’tan korkup sakınırsa işte kurtuluşa ve mutluluğa erenler bunlardır.
24-Nur Suresi 52
Allah’a ve elçisine itaat edin ki merhamet olunasınız.
3-Ali Imran Suresi 132
“ELÇİ” KELİMESİNİN KULLANILMASI HER ŞEYİ AÇIKLIYOR
Belli bir yaşın üzerindeki kişilerin çoğu “resul” kelimesinin manasını ve kullanılış tarzını bilirler, fakat genç neslin “resul” kelimesinin manasını bilememesi ihtimaline karşı yukarıdaki açıklamayı yaptık. (Kuran çevirilerinin yeni neslin anlayabileceği tarza adapte olması, Osmanlıca ve az anla- şılan kelimelerden arındırılması gerektiği ayrı bir yazı konusu olduğu için bu konulara burada değinmeyeceğiz.)
Yukarıdaki ayetlerde “resul” kelimesinin “elçi” manasında olduğunu iyice anlamak, ayetin manasını da tam kavramayı sağlar.
Biz Peygamberimiz Hz. Muhammed’e niye uyarız? Çünkü o, Allah’ın elçisidir.
Yani Allah’ın mesajını alıp da getiren kişidir. Elçinin mesajı, Allah’ın gönderdiği mesajdır.
O mesaja uyulunca hem Allah’a, hem de o mesajı getiren elçiye uyulmuş olur.
Aynı zamanda mesajın kendisine (Kuran’a) uyulduğunu söylersek, bu da doğru olur.
Hz. Muhammed’e “elçi” denmesinin sebebi, kendisinin olmayan mesajı taşımasıdır.
Yani Allah, “resul” (elçi) kelimesiyle; Hz. Muhammed’in, kendisinin olmayan mesajı taşıyan kişi oldu- ğunu vurgulamaktadır.
İnsanlara, elçiyi devreden çıkartıp Allah’a varmanız mümkün değildir, dersini vermektedir.
İtaat edilmesi emredilen kişi olan elçi, kendisi namına değil, göndericisi (Allah) namına konuşmaktadır.
Bu yüzden “Ona (elçiye) itaat, gönderene (Allah’a) itaattir” mantığı, Kuran’ın bu ayetleriyle verilmektedir. Allah’ın elçi yollaması, bizle irtibat kurmak için seçtiği yegane yoldur.
Elçi mesajı insanlara ileteceği, O’na davet edeceği için elçiye itaat onu gönderene (Allah’a) itaat olacaktır.
Elçiye itaat eden Allah’a itaat etmiş olur.
4-Nisa Suresi 80
İnsanlar, Allah’ın mesajı Kuran’ı, Hz. Muhammed’in (elçinin) ağzından duydular.
Kuran her insana ayrı ayrı vahiy edilmedi ki! Peygamberimiz’in getirdiği mesaja uymayan birçok insan “Bu insan sözüdür” veya “Biz bir insana mı uyacağız” şeklinde Peygamberimiz’e karşı çıkmışlardır.
Oysa Allah “Allah’a ve elçisine itaat edin” ayetleriyle; Hz. Muhammed’e, elçiliği yüzünden, o mesajın gerçek sahibi Allah olması yüzünden uyulacağını elçİye (resule, peygambere) İtaat ne demektİr? göstermektedir.
Yani Allah, “Allah ve elçisine itaat edin” ayetleriyle, ger- çek anlamda uyulanın bir tek Allah olduğunu göstermektedir, bu da
4-Nisa Suresi 80. ayette bir daha anlaşılmaktadır.
Yoksa, Allah Kuran ile hükümler koydu, Peygamber hadislerle ilave hükümler getirdi, Allah ve elçiye itaatten kasıt iki tane din oluşturucunun oluşturduklarına uymaktır; şeklinde ayetleri açıklamak, dinimizi, Allah ve Peygamber ortak yapımına çevirmek olur.
Mezhepçi bir din anlayışını benimseyenlerin bu hatasını, birçok eserde görebiliriz:
“Peygamberimiz dinimizde hüküm koyucudur. Haram ve helali tespit eder” [Ali Osman Koçkuzu, Rivayet İlimlerinde Haberi Vahitlerin İtikat ve Teşri Yönlerinden Değeri, s. 108].
Oysa Kuran’da Allah dışında hü-küm koyucu aranmaması söylenir:
Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dı- şında bir hüküm koyucu mu arayayım?
6-Enam Suresi 114
“MUHAMMED” İSMİNİN KURAN’DA KULLANILIŞ TARZI
Diğer bir ilginç nokta da Kuran’da, Peygamberimiz’in ismi olan “Muhammed”in geçtiği 4 ayetten 3’ünde de “Muhammed’in elçi olduğu”nun vurgulanmasıdır:
Muhammed yalnızca bir elçidir.
3-Ali İmran Suresi 144
Muhammed Allah’ın elçisi ve Peygamberler’in sonuncusudur.
33-Ahzab Suresi 40
Muhammed Allah’ın elçisidir.
49-Fetih Suresi 29
Kuran’da “Muhammed” isminin geçip elçiliğin vurgulanmadığı tek ayette ise “Muhammed’e indirilene inanılması” yani Kuran’a inanılması gerektiği söylenir:
İman edip, salih işler yapanlar ve Muhammed’e indirilene -ki, O Rableri’nden bir gerçektir- iman edenlerin kötülüklerini örtüp ba- ğışlamış, durumlarını düzeltmiştir.
47-Muhammed Suresi 2
Peygamberimiz’in Muhammed ile aynı köke sahip “Ahmed” ismiyle (veya sıfatıyla) geçtiği tek ayette ise “Ahmed’in elçiliği” vurgulanır:
Hani Meryem oğlu İsa da “Ey İsrailoğulları, ben sizin için Allah’ın elçisiyim. Benden önceki Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonraki ismi Ahmed (övülmüş, öven) olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim” demişti.
61-Saff Suresi 6
Daha evvel gördüğümüz gibi Kuran’da hiçbir yerde “Allah’a ve Muhammed’e itaat edin” diye bir ifade bulunmaz.
Kuran’da sürekli “Allah’a ve elçisine itaat edin” şeklinde bir ifadenin geçmesi; Hz. Muhammed’e, ancak elçilik vazifesinden dolayı itaat edilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.
“Muhammed” isminin geçtiği tüm ayetlerde (biri hariç) elçiliğinin vurgulanması, tek istisna ayette ise “Muhammed’e indirilene (Kuran’a) uyulması gerektiği”nin söylenmesi, tüm yanlış anlamalara kapıları kapatmıştır.
PEYGAMBER SADECE KURAN’LA EVRENSEL HÜKÜMLER GETİRİRDİ
Peygamber sadece Kuran’la evrensel hükümler getirirdi. Peygamber’e Kuran ayetleri gelmediğinde ise Peygamber’in bir şeyler uydurmasını istediler. Oysa bunun mümkün olmadığı, Peygamber’in sadece vahye uyduğu, aşağıdaki ayetlerden anlaşılır:
De ki: Ben sizi yalnızca vahiy ile uyarıp korkutuyorum.
21-Enbiya Suresi 45
Onlara bir ayet getirmediğin zaman, “Şuradan buradan derleseydin ya” derler. De ki: “Ben sadece Rabbim’den bana vahiy edilene uyuyorum. Bu, Rabbiniz’den olan kavrama yeteneğidir, iman edecek bir toplum için doğruya iletilme ve rahmettir.”
7-Araf Suresi 203
Allah, birçok ayette Kuran’ı indirdiğini, Kuran’ı vahyettiğini söyler. Aşa- ğıdaki ayette göreceğiniz gibi Peygamber’in resullük (elçilik) vazifesinin temeli Kuran’ın tebliğ edilmesidir. Eğer Peygamberimiz bunu yapmasaydı, el- çilik vazifesini yapmamış olacaktı. Elçinin vazifesi Allah’ın indirdiğini tebliğ etmek ise, elçiye itaat de Allah’ın indirdiğine itaat olacaktır.
Ey elçi! Rabbin’den sana indirileni tebliğ et. Eğer yapmayacak olursan elçiliğini tebliğ etmemiş olursun.
5-Maide Suresi 67
De ki: “Sizi ve kime ulaşırsa kendisiyle uyarmam için bana bu Kuran vahyedildi.”
6-Enam Suresi 19
HZ. İBRAHİM’İN HADİSLERİ NEREDE?
KashifAhmedShehzada, Allah’a ve elçiye itaatten kastın; Allah’ın elçisiyle gönderdiği mesaj olan Kuran’a uymak olduğunu söyler ve Kuran’da aktarıldığı gibi Peygamberimiz’in bizim için örnek olduğunu, fakat Peygamberimiz’e dair bilgiler için de tek geçerli ve yeterli kaynağın Kuran olduğunu söyler.
Shehzada,
Mümtehine Suresi 4. ayeti örnek göstererek şöyle der:
“Aşağıdaki ayet, Hz. İbrahim’in örneğini geleneklerin ve ona atfedilen sözlerin arasından seçeceğimizi mi söylüyor? Hayır, bu ayet öyle söylemiyor. Ayette anlatılmak istenen Hz. İbrahim’in davranışının ve tavrının, Kuran’da açıklanan şeklinin inananlar için örnek olduğu ve inananların onun örneğinde olduğu gibi hareket etmeleri gerektiğiydi.”
(KashifAhmedShehzada, Dinin Kaynağı Olarak Kuran Yeter Mi?).
İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır.
60-Mümtehine Suresi 4
Eğer Peygamberimiz’i örnek almaktan kastın, hadislere ve Peygamber’in kavminin geleneklerine uymak olduğu söylenirse; o zaman İbrahim Peygamber’i örnek almamızı söyleyen ayete göre, İbrahim Peygamber’in kavminin geleneklerini öğrenmemiz ve İbrahim Peygamber’in hadislerini de bulmamız gerekmektedir.
Oysa durum Shehzada’nin dediği gibidir. Peygamberimiz’in de, İbrahim Peygamber’in de davranış şekilleri Kuran’da anlatılır ve örnek almamız istenen bu davranışlardır. Peygamber’in vahiy olan Kuran dışında Allah’a karşı bir şeyler uydurması için çabalar daha Peygamber hayattayken başlamıştır. Peygamberimiz hayattayken buna engel olmuştur, fakat Peygamber’in vefatından sonra, hele bir de dört halife dönemi de geçince, Peygamber’in döneminde başlayan vahiy dışında uydurmalar oluşturma çabaları ne yazık ki gördüğümüz kötü sonuçları doğurmuştur.
Onlar neredeyse sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı uydurman için seni fitneye düşüreceklerdi. 17-İsra Suresi 73
KURAN AYETLERİNDE ANLATILANLARA UYMAK ELÇİYE UYMAKTIR
Kuran Allah’ın kitabıdır, fakat insanlar onu Hz. Muhammed’in (elçinin) sözü olarak, onun ağzından duydular. Kuran’ın aşağıdaki ayetlerinde geçen ifade tarzları, bu mantığı daha iyi kavramamızı sağlamaktadırlar:
Allah ve elçisinden kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müş- riklere bir ültimatomdur bu.
9-Tevbe Suresi 1
Bir de Allah ve elçisinden insanlara Büyük Hac Günü bir duyuru var.
9-Tevbe Suresi 3
Görüldüğü gibi, Allah’ın kendisinden ve elçisinden ültimatom olduğunu, duyuru olduğunu söyledikleri aynı zamanda Kuran ayetleridir. Aynı mantığı Kuran’ın başka yerlerinde de görebiliriz.
Örneğin;
4-Nisa Suresi 13. ayete kadar miras ile ilgili hükümler anlatılır, 13. ve 14. ayet ise şöyledir:
13-Bunlar Allah’ın sınırlandır. Kim Allah’a ve elçisine itaat ederse, onu altından ırmaklar akan ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.
14- Kim Allah’a ve elçisine isyan eder ve O’nun sınırlarını aşarsa, onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.
4-Nisa Suresi 13,14
Allah 13. ayete kadar hükümlerini anlatırken, 13. ve 14. ayetlerde bunlara uymak; Allah’a ve elçisine uymak olarak gösterilmektedir.
Ne yazık ki Kuran’ı iyice araştırmadan, iyice düşünmeden, ayetleri sırf kendi fikirlerini doğru çıkartmak için çekiştirenler, bu ayetleri görmezlikten gelmiş ve ileri sürdükleri fikirlerle dini, Allah ve Peygamber ortak yapımı bir şirkete; Peygamber’i, Allah’ın hükümlerine hüküm katan, Allah’ın hükümlerini gerektiğinde nesh eden (silen) bir şahsa dönüştürmüşlerdir. İçine düştükleri bu çelişkiyi fark eden bazı mezhepçiler açmazlarını kapamak için daha da vahim bir iddiaya kalkışmışlardır.
Bu iddiaya göre Peygamber’in mevcut hadis kitaplarındaki hadisleri de vahiy neticesidir. Daha önceki bölümlerden hadislerin Kuran’la, mantıkla, kendi aralarında, bilimle, insafla çeliştiklerini görenler bu iddianın korkunçluğunu anlarlar. Bu iddia ile Peygamber’e atı- lan iftiralar, Allah’a iftiralar atmaya dönüştürülmüş olur.
Yine bundan önceki bölümlerde gördüğümüz gibi Peygamber bir tek Kuran’ı yazdırmıştır.
Madem Kuran dışında uyulması gereken kaynaklar, vahiyler vardı; o zaman Peygamber onları neden yazdırmadı?
Aşağıdaki ayete göre Peygamber’in uyduğu vahiy Kuran’dır.
Din düşmanlarının değişmesini istedikleri de Kuran’dır.
Kuran dışında dini kaynaklar olsa Peygamber de onlara uyardı, din düşmanlarıysa onların da değişmesini isterlerdi:
Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda bizimle karşılaşmayı ummayanlar derler ki: “Bundan başka bir Kuran getir veya bunu değiştir.” De ki: “Benim onu kendiliğimden değiştirmem asla mümkün değildir. Ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. Eğer Rabbim’e isyan edersem büyük günün azabından korkarım.”
10-Yunus Suresi 15
PEYGAMBERİN DE HATALARI OLABİLİR
Peygamber Allah’ın vahyi olan Kuran’a uyar. Gündelik hayatta Peygamber’in bazı hatalar yapması bile mümkündür.
Kuran’da Peygamber’in hatalarının belirtilmesi, Peygamber’in Kuran dışındaki her sözünü, her hareketini vahiy olarak göstermeye çalışan iddiayı yalanlar. …
İnsanlardan çekinerek Allah’ın açığa vuracağı şeyi içinde saklı-yordun. Oysa Allah kendisinden çekinmene daha çok layıktı.
33-Ahzab Suresi 37
Allah seni affetsin, doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara beklemeden izin verdin?
9-Tevbe Suresi 43
1-Surat astı ve yüz çevirdi
2-Kendisine o kör geldi diye
3-Nereden biliyorsun belki o temizlenip arınacak
4-Veya öğüt alacaktı da, bu öğüt kendisine fayda verecekti.
5-O kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince
6-Ki sen ona yöneliyorsun
7-Sana ne onun arınmasından
8-Ama koşarak sana gelen var ya
9-Odur içi titreyerek korkan
10- Sen ona aldırmıyorsun
11- Hayır, çünkü o bir öğüttür…
80-Abese Suresi 1-11 299
Elçİye (resule, peygambere) İtaat ne demektİr?
Ahzab Suresi’ndeki örnekte, Peygamber’in özel hayattaki bir durumda insanlardan çekinmiş olduğu ve böyle yapmaması gerektiği anlatılır. Tevbe Suresi’nde, Allah uğrunda mücadele ederken Peygamber’in yanlış tutumu, yanlış taktiği gösterilir.
Abese Suresi’nde ise inkarcı bir kişiye dini anlatmak uğruna, Peygamber’in kör bir kişiye vakit ayırmadan aynı kişiyi ikna etmek için uğraşına devam etmesi anlatılır. Abese Suresi’nde Peygamber’in bu davranışı düzeltilir ve böyle davranmaması söylenir.
Görüldüğü gibi bu üç örnekte; hem Peygamber’in hatalı üç davranışı düzeltilmiştir, hem de Peygamber’in Kuran dışındaki her sözünün vahiy olması gibi saçma bir iddianın zemini yok edilmiştir. “Peygamber’in sünneti” başlığıyla öyle izahlar yapılmıştır ki; bu izahlara göre Peygamberimiz’in Peygamberlikten önceki durumu bile sünnete delil oluşturmaktadır. Sibai’nin, “Sünnet” kitabı, sayfa 47’de şu izah yapılır: “Peygamberimiz’e dair her ne izah nakledilmiş ve rivayet edilmiş ise; ister Peygamberlik’ten öncesi ile ister Peygamberlik’ten sonrası ile ilgili olsun sünnet kapsamı içindedir.”
Oysa Kuran’da Peygamberimiz’in Peygamberlikten önceki durumu şöyle anlatılır:
Seni sapmış bulup da doğru yola iletmedi mi? 93-Duha Suresi 7
İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.
42-Şura Suresi 52
Ayetlerde, Peygamberimiz’in daha evvel yanlış bir yolda olduğu; kitabı, imanı bilmediği açıkça söylenir. Peygamber’in imanı bilmediği dönem, nasıl olur da örnek olur. Nasıl din diye insanlara takdim edilebilir? Hiç şüphesiz bu iddialar, Kuran’ın yukarıda görülen ayetleri ve daha birçok ayeti ile çelişiktir. (Kitabın bir sonraki bölümünde aynı konuyla ilgili ilave izahlar bulunabilir.)
Peygamber’e Kuran’ın bir benzerinin, mislinin verildiğine dair izahlar da Kuran’a ters düşen izahlardır. İnsanların yazdıkları hadis kitaplarını, Allah’ın kitabı Kuran gibi dinin kaynağı olarak gösterenler, şu ayeti iyice okumalıdırlar:
Kitabı kendi elleriyle yazıp sonra az bir değer karşılığında satmak için “Bu Allah katındandır” diyenlere yazıklar olsun.
Vay elleriyle yazdıklarından dolayı onlara, vay kazanmakta olduklarına!
2-Bakara Suresi 79
Kaynak: Uydurulan Din Kurandaki Din
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder